Agile metodolojisinin temel amacı ve örgütler için önemi.
Gelişen iş dünyası ve tüketici talepleri karşısında organizasyonların yada örgütlerin tüketicinin değişen taleplerini çok iyi anlayarak ürün ve hizmet üretimi yapmaları gerekmektedir. Özellikle her geçen gün ortadaki pastadan pay almak isteyen potansiyel rakipleri de göz önüne alınması gerekmektedir. Tarihsel olarak bakıldığında örgütlerin müşterinin isteklerini anlamak için gerçekleştirdikleri bir çok girişime tanıklık edebiliriz. Günümüzde özellikle elektronik haberleşme yöntemlerinin kişiye özel olarak üretilmesi örgütler açısından müşterilerin beklentilerini ve alışveriş alışkanlıklarını ölçümlemek adına mükemmel bir işlev haline dönüşmüş olmasıdır. Bu işlev "Omnichannel" dediğimiz çok yönlü pazarlama metodunu ortaya çıkartmıştır. Omnichannel yöntemi sayesinde örgütler müşterilerinin demografik özelliklerinin yanı sıra psikolojik eğilimlerini de ölçümlemeye başlamışlardır. Fakat müşterilerinin değişken olan taleplerine tam anlamıyla cevap verebilmiş değillerdir. Çünkü örgütleri örgüt yapan şeyde aslında insandır. Önceleri örgütün kar elde edebilmesi için ölçek ekonomisinde üretim yapması gerekli olduğu fikri genel olarak yaygındı fakat günümüzde örgütlerin değişen müşteri taleplerine hızlı bir şekilde cevap verebilecekleri yeni metodolojiler ortaya atılmıştır. İşte bu yöntemlerden en yeni ve dinamik olan "Agile, Scrum" adı verilen Türkçedeki karşılığı "Çeviklik" olan yöntemdir. Agile metodolojisindeki amaç örgütlerin, değişen müşteri isteklerine göre şekil alan ve üretimdeki değişkenler değişse bile müşterinin isteklerine en hızlı biçimde cevap verebilecek takımlar oluşturarak örgütlerin hantallıktan kurtularak dinamik bir yapıya dönüşmesini sağlamaktır. Tabi ki her metodolojide olduğu gibi Agile yöntemlerinin de kendine göre riskleri mevcuttur bunlardan en önemlisi örgüt çalışanlarının yeniliklere kapalı olmasıdır. Eğer değişim kaçınılmazsa bazen buna direnmek çok anlamsızca olmaktadır. Örgütlerin hantal yapıya dönüşmelerindeki en büyük sorun da aslında değişime direnen çalışanlarıdır. Bir başka önemli risk ise dijital olarak dönüşümünü tamamlamamış örgütlerin Agile yöntemlerini kendi bünyelerine adapte etme çabalarıdır. Dijital olarak dönüşümünü tamamlayamamış firmaların müşteri istek ve taleplerine cevap verebilme yetenekleri çok düşüktür. Bunun sebebi ise müşterinin hareketlerini anlamak için bigdata dediğimiz veri tabanlarına sahip olmamaları olarak görülmektedir. Tabi ki belirli bir ücret karşılığında firmalar bu hizmetleri satın alabilirler fakat güncelliğini ve doğruluğunu asla bilmeleri mümkün olmayacaktır. İşte bu yüzden agile metodolojisi uygulamaya konulmadan önce kurumların dijital dönüşümünü tamamlayarak bigdata sahip olmaları gerekmektedir.
ilk yorumu sen yaz
yorum yaz